Osmanlı Mezar Taşları Detayları

0
626

Altın Elma, Portakal Ve Üzüm

Bir başka bitki türü ise; kase içinde meyve tasvirleridir. Daha çok baş şahideleri ve lahitli mezarların lahit taşlarında bulunur. Bu, mezardaki Müslümanın “mekanının cennet olması” için yakınları tarafından belirtilen dileğin kitabe dışında tasvir yoluyla ifadesidir. Kase içinde nar, elma, armut, üzüm, şeftali, incir ve kayısı gibi meyveler görülür. Tüm bu meyvelerin kase içindeki sembolik anlamı ölümsüzlüktür. İyi temenniler ile yaşanılan hayatın İslam’a uygun meyvesi “cennet”tir. Elma, cennetteki ağacın meyvesi, altın elma ise ölümsüzlük sembolü olarak kabul edilirdi. Üzüm, sonbaharı ve “ecel şerbetini içmek” gibi kavramlara ek olarak hayatın sonbaharını ifade etmek üzere kullanılırdı. Portakal ise cennetteki meyve ağaçlarının meyvesi olarak düşünülmekteydi.

Kavuklar

Erkek mezar taşlan; daha çok başlıklarla ön plana çıkar. Önceleri mezarda yatanın mesleğini vurguladığı düşünülen başlıklar hakkındaki bu fikirden son zamanlarda vazgeçildi. Mezar taşı kitabesinde yazan meslek ile başlık arasında herhangi bir ilişki bulunmayan mezarlar çoğunluğu oluşturuyor. En dikkati çeken başlıklar; sadrazam kavukları, ulema kavukları, katibi kavuklardır. II. Mahmut’un 1829 yılında kılık kıyafet kanunu ile getirdiği fes ise bu tarihten itibaren Osmanlı mezarlıklarında göze çarpmaya başlar coastal bulgaria tours.

Kabartmalar

Mezar taşlarında başlıklara üç boyutluların yanında, bir de kabartma olarak işlenenler eşlik eder. Bu başlıklar yatanın hangi tarikata mensup olduğunu ifade eder. Osmanlı mezarlarında en çok Mevlevi ve Bektaşi kabartmalarına rastlanır. Kadın ve erkek mezar taşlarından başka en dikkati çeken mezarlar boyutları ile çocuk mezar taşlarıdır. Boyutlarının küçük olarak işlenmesi çocuğun boyu ile orantılıdır. Aynı zamanda diğer mezar taşları ile kıyaslandığında plastik görüntü zenginliği sağlar.

Konuşan Taşlar

Mezar taşlarında, yatan kişinin mesleğini belirtecek bazı unsurlar da bulunmaktadır. Mesela kap- tan-ı deryaların mezar taşları genelde kırık yelken direği şeklinde yapılırdı. Yelken direğinin kırık olması denizcinin kaybedildiğini simgelerdi. Yine bazı mezar taşlarında top ve gülle kabartmaları yer alırdı. Mezarda yatanın bir asker olduğu, bu kabartma sayesinde rahatlıkla anlaşılır. Bazı mezar taşlarına askerin rütbesini belirtmek için madalyalar dahi kazınırdı. Bir ilginç örnek de bir şehzade mezar taşında görülür. Mezar taşının boyun kısmında ip şeklinde kabartma bulunan şehzadenin boğularak öldürüldüğü sembolik bir şekilde mezar taşı ustası tarafından ifade edilmiştir. Süleymaniye Camisi’nin Haziresi’nde bulunan farklı bir taş, gelinlik çağda ölen bir kızın mezar taşını işaret eder. Bir sütun gibi değerlendirilen mezar taşının üstüne gerçek bir duvak konmuş gibi, Ju ağın süsleri taşa işlenmiştir. Ayak şahidesinde ise, gonca halinde kırılmış bir gül motifi kazınmıştır.

Hançer

Mezar taşlarında sıkça rastlanan bir diğer obje ise hançerdir. Hançer; tanrıları, hükümdarları, hakimiyeti, çeşitli unsurların birbirinden ayrılmasını, güç, yiğitlik, cesaret, adalet gibi kavramları ifade ederdi. Mezara bu gibi özellikler eklemekle, yatanın ruhunun şeytandan ve kötü ruhlardan korunduğuna inanılırdı Sarıkamış.

Genellikle Batı Anadolu bölgesinde görülen ve farklı bir özelliği olan cami tasvirli Osmanlı mezar taşları; yatanın yönünde kıble olduğunu ve her zaman ibadette olduğunu gösterir.

Osmanlı mezar taşlarında bulunan semboller bu kısa yazımızda sayılabilecek gibi değildir. Daha yüzlerce farklı anlam ifade eden obje vardır. Bir cami önünde dikkat etmeden geçtiğimiz Osmanlı mezar taşlarının yüzlerce farklı anlamı vardır. Atalarımızın bu kadar anlam yüklediği mezar taşları, günümüzde küçük bir kesim tarafından sanat eseri sayılırken, ne yazık ki bir kesim tarafından da kırılıp dökülmektedir…

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here