Kaunos

0
811

“Kaunoslular, benim fikrimce, yörenin yerlisidir; ama kendilerine soracak olursanız Girit’li olduklarını söylerler. Konuştukları dile gelince, Karyaca’ya yakındır; ya onlar Karyalılar’dan, ya da Karyalılar onlardan almıştır, bu konuda kesin bir şey söyleyemem. Buna karşılık gelenek ve görenekleri açısından Karyalılar’dan çok büyük farkları vardır; yalnızca onlardan mı, hayır, bütün diğer halklardan!

Onlar için en saygın gelenek, ister erkek olsun, ister kadın ya da çocuk, dostların ve aynı yaştan kişilerin kalabalık meclisler oluşturarak bir araya gelip, şarap içmesidir. Yine, bir vesileyle, kendi topraklarında önceden kurulmuş yabancı tapınakları bir daha kullanmama kararı aldılar. Ondan sonra da yalnızca kendilerine ait, atalarından miras kalan tanrılara ibadet etmeye başladılar.

O günden sonra bütün gençleri silah kuşanır, kargılarını havaya savurur, Kalinda sınırına kadar yürür ve yabancı tanrıları topraklarından sürdüklerini ilan ederler.”

Heredot; Histories, Bölüm 1.172

Cesetlerin bile kalkıp yürüdüğü bu şehrin hastalıklı olduğunu söyleyecek kadar kaba olabilir miyim?.

Bu kentin (Kaunos; Strabo’nun Notu), tersaneleri ve gerektiğinde kapatılabilen bir limanı vardır. Kentin yukarısında, en tepede imbrus, bir kale yer alır. Kırları verimli olmasına karşın, kentte yaz ve sonbahar mevsimlerinde, sıcaklık ve meyve bolluğu nedeniyle hava kirliliği olduğunda herkes hem fikirdir. Gerçekten de aşağıda anlatacağımız küçük öykü dilden dile dolaşır. Sitarist Straonicus Kaunos’lularınn acınacak derecede Cepimelös’ sözcüğünün pek de doğru görünmeyen çeviri girişimi. Başkaları bu sözcüğü ya oldukça’ ya da çok’ diye çevirir; Strabo’nun Notu) soluk (ya da daha doğrusu ‘soluk yeşil’; Strabo’nun notu) görünce, ‘şair şu dizeyi yazarken aklında bu vardı herhalde’ den

“Hatta yaprak nesilleri nasılsa, insanlar da işte öyledir” (Homer, ilyada 6.146, Strabo’nun notu)

Bunun üzerine kent halkı kendileriyle sanki hastalıklılarmış gibi alay ettiğinden şikayet edince Stratonicus karşılık verin “Cesetlerin bile kalkıp dolaştığı bu şehrin hastalıklı olduğunu söyleyecek kadar kaba olabilir miyim?”

Kaunoslular bir keresinde Rodoslulara başka İdirıp ayrılmıştı, ama Romalıların verdiği bir kararla onlara iade edildiler. Ayrıca Molon’un (Alabanda!ı Appollonius Molon, belagat ustası ve hatip, Rodos’un Atina’daki büyükelçisi (M.Ö.81), Cicero ve Julius Caesar’ın hocası. Strabo’nun notu) ‘Kaunos’lulara Karşı’ başlıklı bugün halen mevcut bir konuşması da vardır. Kaunos’luların Karyalılarla aynı dili konuştukları söylenir; Ama onlar Girit’ten gelmiştir ve kendi adet ve geleneklerini izlerler. (Kökenleri, dil ve gelenekleri için, bkz. Herodot Tarihi, 1.172, Strabo’nun notu)

Read More about İstanbul’un kuruluşu

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here